DİĞER
"Proust’un da dediği gibi: 'Bütün güzel kitaplar bir tür yabancı dille yazılmıştır.' Latife Tekin burada bu ‘yabancı’ dili, dilden kurtularak kuruyor: Dili bir hırıltıya ya da haykırışa doğru zorlayarak. Zamansız’ı ‘barbarca’ bir metin olarak görmek de mümkün. Anlaşılmaz ve (iyi anlamda) ‘uygarlık-dışı’ bir dille konuşmak anlamında ‘barbarca’. Bu barbarlığın iki hedefi var gibi: Birincisi, grameri ihlal ederek ‘bilinçdışı’na yaklaşmak ve ikincisi, uygarlıktan kaçmak."
"Uçurumu, uçsuz bucaksız sonsuz karanlık anlamında gibi düşünebiliriz. Bireyin ruhunun görünmeyen koyu yanları ve gölgeleri. Uçurumu seçmek, bu karanlığı tercih etmek aslında. Yerleşmek de bu karanlığı mesken bellemek anlamında görülebilir. Başlıkta kullanılan uçuruma yerleşme hali bu durumu salt ifade ediyor: Tarafsız ve yargılamayan bir dil söz konusu."
"İyiliği Düşünmek gibi bir ad taşıyan bir kitapta bence “iyilik” kavramı, hem “iyi”den bağımsız olarak hem de soyut olmaktan çıkarılarak ve bugünkü kaygılarla daha derinlikli düşünülüp tartışılmalıydı."
"Dede Korkut hikâyelerinde en sevdiğim, en hayran olduğum karakter Banıçiçek. Onun özgünlüğü tek başına hikâyeleri bir başyapıt yapmaya yeter bence. Banıçiçek, Bamsı Beyrek’in karısı. Araştırmacılar Bamsı Beyrek ile Odysseus, Banıçiçek ile de Penelope arasında paralellik kurarlar. Ama bence Banıçiçek Penelope’den daha ilginç bir karakterdir."
"Galip Tekin, mizah çizgi romanının dışına çıkarak serüven çizgi romanına felsefeyi yerleştiren, bu alanda kopya çizgiye hiç gerek olmadığını da gösteren bir kilometre taşıdır çizgi roman tarihimizde. Tam üç yıl önce bugün kaybettiğimiz Tekin, tekinsiz çizgileri, ilhamı, dersleri, ufkuyla hâlâ aramızda dolaşmaktadır."
"Bu küresel-biyolojik salgın karşısında ne yapacağımızı, ne yazacağımızı, nereden başlayacağımızı şaşırmış durumdayız. Yeni bir dönem bu ve daha önceki salgın anlatılarına sığmayan bir şeyler var burada."
Anestis Azas ve Prodromos Tsinikoris: Parlamentoya seçilen Neo–Nazi Partisi, “Sokakları ve şehirleri göçmenlerden temizleyeceğiz” vaadiyle gelmişti. Biz de “kelimenin tam anlamıyla” bu sloganı alıp sahnede “Yunanistan'ı kim temizliyor” diye sormaya karar verdik
Bir kadın ve bir şair olarak Duygu Kankaytsın’a “kendine ait bir oda” dar gelir; ondan çok daha fazlasını, kadının çok daha özgür olduğu, çok daha rahat nefes alabildiği geniş bir dünya ister o...
Erdal Öz Edebiyat Ödülü'nün bu yılki sahibi Latife Tekin oldu. Seçici kurulun gerekçesinde "toplumsal yaşama eleştirel bakışı, kadın ve çevre konularına duyarlı romanları için verilmiştir" denildi.
Hoffmann’ın Üstat Pire’si ötekinin düşüncelerini bilme ihtimalinin yarattığı tekinsiz arzuyla beraber önemli bir ayrıma da işaret eder
Manves City’den bakarak izlemek fena olmayacak önümüzdeki yılları; ve tabii kitaba da oradan tekrar bakacağız...
Evsizleşme sadece fiziksel değil, ontolojik bir harekettir, tam da o yüzden cazip, tehlikeli ve felsefî bir hareketttir. Edebiyatta yola çıkan, evden kaçan, evi inkâr eden karakterlerin cazibesinin nedeni de budur herhalde
Daha Fazla
© Tüm hakları saklıdır.
↑ Yukarı çık